Bible-Server.org  
 
 
Praise the Lord, all ye nations      
Psalms 117:1       
 
enter keywords   match
 AND find keywords in
diacritics
Home Page
Yaratılış
Mısır'dan Çıkış
Levililer
Çölde Sayım
Yasa'nın Tekrarı
Yeşu
Hakimler
Rut
1. Samuel
2. Samuel
1. Krallar
2. Krallar
1. Tarihler
2. Tarihler
Ezra
Nehemya
Ester
Eyüp
Mezmurlar
Süleyman'ın Özdeyişleri
Vaiz
Ezgiler Ezgisi
Yeşaya
Yeremya
Ağıtlar
Hezekiel
Daniel
Hoşea
Yoel
Amos
Ovadya
Yunus
Mika
Nahum
Habakkuk
Sefanya
Hagay
Zekeriya
Malaki
Matta
Markos
Luka
Yuhanna
Elçilerin İşleri
Romalılar
1. Korintliler
2. Korintliler
Galatyalılar
Efesliler
Filipililer
Koloseliler
1. Selanikiler
2. Selanikiler
1. Timoteos
2. Timoteos
Titus
Filimon
İbraniler
Yakup
1. Petrus
2. Petrus
1. Yuhanna
2. Yuhanna
3. Yuhanna
Yahuda
Vahiy
 
 

 
 
translate into
Markos Bölüm13
 
1 İsa tapınaktan çıkarken öğrencilerinden biri O'na, "Öğretmenim" dedi, "Şu güzel taşlara, şu görkemli yapılara bak!"
 
2 İsa ona, "Bu büyük yapıları görüyor musun? Burada taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!" dedi.
 
3 İsa, Zeytin Dağı'nda, tapınağın karşısında otururken Petrus, Yakup, Yuhanna ve Andreas özel olarak kendisine şunu sordular: "Söyle bize, bu dediklerin ne zaman olacak, bütün bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?"
 
4 (3)
 
5 İsa onlara anlatmaya başladı: "Sakın kimse sizi saptırmasın" dedi.
 
6 "Birçokları, 'Ben O'yum' diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi saptıracaklar.
 
7 Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerek,ama bu daha son demek değildir.
 
8 Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer depremler, kıtlıklar olacak. Bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır.
 
9 "Ama siz kendinize dikkat edin! İnsanlar sizi mahkemelere verecek, havralarda dövecekler. Benden ötürü valilerin, kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara tanıklık edeceksiniz.
 
10 Ne var ki, önce Müjde'nin bütün uluslara duyurulması gerekir.
 
11 Sizi tutuklayıp mahkemeye verdiklerinde, 'Ne söyleyeceğiz?' diye önceden kaygılanmayın. O anda size ne esinlenirse onu söyleyin. Çünkü konuşan siz değil, Kutsal Ruh olacak.
 
12 Kardeş kardeşi, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babalarına başkaldırıp onları öldürtecek.
 
13 Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek. Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır.
 
14 "Yıkıcı iğrenç şeyin, bulunmaması gereken yerde dikildiğini gördüğünüz zaman -okuyan anlasın- Yahudiye'de bulunanlar dağlara kaçsın.
 
15 Damda olan, evinden bir şey almak için aşağı inmesin, içeri girmesin.
 
16 Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin.
 
17 O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline!
 
18 Dua edin ki, kaçışınız kışa rastlamasın.
 
19 Çünkü o günlerde öyle bir sıkıntı olacak ki, Tanrı'nın var ettiği yaratılışın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır.
 
20 Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama Rab, seçilmiş olanlar, kendi seçtiği kişiler uğruna o günleri kısaltmıştır.
 
21 Eğer o zaman biri size, 'İşte Mesih burada', ya da, 'İşte şurada' derse, inanmayın.
 
22 Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar, belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse seçilmiş olanları saptıracaklar.
 
23 Ama siz dikkatli olun. İşte size her şeyi önceden söylüyorum."
 
24 "Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra, 'Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, Yıldızlar gökten düşecek, Göksel güçler sarsılacak.'
 
25 (24)
 
26 "O zaman İnsanoğlu'nun bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.
 
27 İnsanoğlu o zaman meleklerini gönderecek, seçtiklerini yeryüzünün bir ucundan göğün öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacak.
 
28 "İncir ağacından ders alın. Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.
 
29 Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki İnsanoğlu yakındır, kapıdadır.
 
30 Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak ortadan kalkmayacak.
 
31 Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır."
 
32 "O günü ve o saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez.
 
33 Dikkat edin, uyanık kalın, dua edin. Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilemezsiniz.
 
34 Bu, yolculuğa çıkan bir adamın durumuna benzer. Evinden ayrılırken kölelerine yetki ve görev verir, kapıdaki nöbetçiye de uyanık kalmasını buyurur.
 
35 Siz de uyanık kalın. Çünkü ev sahibi ne zaman gelecek, akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğünde mi, sabaha doğru mu, bilemezsiniz.
 
36 Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın!
 
37 Size söylediklerimi herkese söylüyorum; uyanık kalın!"
 
 

  [ önceki bölüm ] 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | [ sonraki bölüm ]